Gecelerin karanlığında puanları bulamayan Karabükspor ,gündüzün aydınlığında yorgunluğunu atmış,diri ve inanmış olarak çıktığı karşılaşmada, Karadeniz Fırtınasını hallaç pamuğu gibi salladı salladı attı.
Mavi ateş taraftarı kırgınlığını bayram günü tribünleri boş bırakarak gösterirken, az sayıda maça gelen Karabükspor taraftarı mutluydu.
Ne derler Futbolun acı gerçekleri vardır.”Korkakları Affetmez..”
Oynanan cesur ve çağdaş futbol Karabüksporu taçlandırırken Tolunay Kafkas’ın tahtını sağlamlaştırmış oldu.
Kendinden olanların yanlışlarını korumak ülkenin ruhuna kene gibi yapışmışken,
Taraftara oynamak, yazarlığın ve yöneticiliğin en geçerli çıkış yolu olmuşken,
Daha dün Tolunay Kafkas gider mi kurguları yapılırken,bugün bu takım düşmez denebiliyorsa,
Hataları görme fırsatını halen yakalayamamışız, ayağınızı yorgan dışına çıkartmışsınız demektir ki Bu Karabüksporun önünde ki en büyük engeldir…
Futbol Korkakları Affetmez..
Tolunay, Trabzon karşısında korkmadı.Kazandı.
Ancak her maç Trabzon maçı gibi olmazsa ve yine sorumsuzluk öne çıkarsa..
Nüksetmişse iş, iç bünyede, bencillik…(!)
Karabük mütevazi bir kent.
1992-93 sezonunda ilk kez lige çıkarken de 93-94 sezonunda düşerken de sora ki dönemlerde çıkarken ve bir alt lige inerken de hep mütevazi-emek takımı olarak bilindi,anıldı,saygı duyuldu.
Futbolu saha içinde agresif oynadı ama saha dışında mütevazi tavrını hiç bozmadı.
Ve hep kazanan taraf oldu..
Sonra Kurumsallaşma için projeler geliştirildi.
Ancak birileri kurumsallaşmayı bol Müdür atama,ona buna para saçma olarak algıladı..
Karabükspor bir ara yanlışları gördü mü dendiği an yanlışları bağışlamaya devam edildi.
Hayalleri sulamaya devam..
Kurumsallaşma bu kulüpte haram…
Dönelim Trabzon Maçına,
Korkak oynamayan,yorgunluğunu da üzerinden atmış,sakatları bolda olsa mevcutları ile kazanmayı arzulamış,inanmış bir takım vardı bayramın 2.günü sahada.
Taraftar yoktu..Neden..
Paso Lig, falan masalı anlatmayın… Paso lig kartını alıp kombinesini alanlar dahi yoktu maçta..
Neden..
Onlarda korkmuştu alınacak mağlubiyetten..
Korkmayan 11 adam ve çok çalışan Traore vardı.
Eser hocanın güven aşıladığı,kaleci Demircan vardı..
Her zaman olduğu gibi Mabialla,Sow gibi oyuncuların istikrarlı oyunu vardı.
Kenarda ise korkmayın oynayın cesareti..
Ha..birde karşılarında demoralize olmuş,baskı altında, adı fırtına kendi tatlı sonbahar rüzgarı olmuş, Trabzon takımı vardı ki sezonun alınan ilk galibiyetinde payları çoktu.
Korkmadılar, oynadılar, kazandılar…
İşte bu anlamda tam ayakların yere bastığı günlerde yeniden havalara girmemek gerek.
Ne denir !
Işığını akşamdan önce yakan,sabah çırasına yağ bulamaz..