Lütfen..!!

Son günlerin kurumlara,siyasete, spora uyarlanan güzel bir hikaye kıssadan hisse alanlar varsa buyursun..

Bir gün Hz. Ali’nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe’den, bir Arap, devesiyle Şam’a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: 
– Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş, Küfe’den gelen adam, “Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir” diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar.

Konu Muaviye’ye yansımış.
Halk meydanda toplanmış… Muaviye, Küfe’den gelenle Şam’da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
– Bu dişi deve Şamlınındır!
Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
– Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
Cemaat hep birlikte bağırmış:
– Şamlınındır!
Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
– Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir.

Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki: “Ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!”

 

Bir çok Kurum,bir çok siyasi yapı ve spor kulüpleri, bu anlayıştan batıyor bu memlekette..

Artık birileri çıkıp  KRAL ÇIPLAK demeli…

 

 

Yaklaşık 3-4 aydır üzerine basa basa yazıp yorumluyoruz..

Karabükspor başkanına karşı, samimi ve dost gibi yüzüne yazarak/yorumluyarak…

Tali sıkıntılar damla damla birikmiş  barajlara akmış göl olmuş, baraj patlamış sel olmuş…

Futbolcu seneye nerede oynayacağım telaşına girmiş..

Teknik ekip med-cezir gibi aklı gidip geliyor…

Taraftar “Bu takımı düşürmek istiyorlar” söylentilerine inanmaya başlamış…

2-3 bine oynayan kaderine terk edilen bir takım görüntüsüne bürünmüş bir kulüp nereye kadar  “Bitmedi Savaşımız” diyebilir…!

Direne direne kazanacağız diyebilir..!

İçi seni yakar dışı beni…Kulüp içten içe sömürülürken ve borç içinde mücadele verirken her mevkiye transfer yapacaklar,sezon başında gazetelerde poz poz beyanat verenler nerede ?

 

Sevgili Mustafa Yolbulan’a son kez ve samimiyetle sesleniyorum..

Biz kendisini iyi tanırız ve kendisi de bizi iyi tanır..

 

Kral Çıplak Mustafa Bey…

 

Kulüp iyi yönetilmiyor…Kurumsal yapı dağılmış,Yöneticiler bile bizim haberimiz yok diyerek kararlardan kendilerini tecrit eder duruma gelmiş….

Lütfen…İnatta bir murat demeyin…

Takım düşecek yoksa ve ben inanmak istemiyorum sizin  düşürmek için sessiz kaldığınıza…

 

Kesin kangren yarayı..Tolunay hoca çok iyi,şahsiyetli ancak kan uyuşmazlığı var işte..

Kesin teknik heyetin komple biletini ve 1 hoca 2 yardımcısı ile Salı günü yeni bir kadroyla  kurtuluş savaşına başlayın…

Kaleler işgal edilmiş olabilir, tersanelerine girilmiş olunabilir…Ancak kurtuluş savaşı için vakit bu hafta sonuna kadar var…

Strateji bugün çok önemli…

Gelin bu vakti değerlendirin.. Tırpanı yukarıdan aşağı vurun…

“Faydası olmayan Kilisenin Papazını” diye bir atasözü vardır..

 

Lütfen…Siz futbolu bilirsiniz…

Moral motivasyon,kentle bütünleşme…Stratejik bir iki hamle bu takımı kurtarır..

Son Hafta içindesiniz…

Lütfen…

 

Bu kentte bu siyasi atmosferde STK’ları,Kurumlar, Valilik,Belediye kimse harekete geçmez siz kapıyı açmayınca…

Bir gazeteci olarak,Bir Spor Yazarı Derneği başkanı olarak,Karabüksporda onlarca senelik yöneticiliğin verdiği sorumlulukla bir kez daha ama son kez  sesleniyoruz….

Lütfen…İçimiz acıyor…

 

 

Zora Neala Hurston’a  ait güzel bir alıntı paylaşmak istiyorum …

“Karamsar olmak zor değil, zor olan çılgın bir fırtınadan sonra gökkuşağı gibi gülümseyebilmektir…
Kucaklamaya kollarının yetmeyeceği bir ağaç, bir tohumla baslar.
En uzun yolculuklar ise, bir adımla baslar.
Gerçek sevgiler ise bir tebessümle baslar…
Annem her fırsatta çocuklarına güneşe doğru zıplamalarını öğütlerdi.
Güneşe ulaşamazdık ama hiç olmazsa ayaklarımız yerden kesilirdi…”

Hep denir ya “bir şeylerin yolunda gitmesi için her şeyin raydan çıkması gerekir bazen” diye…

Bizce, şimdi zamanı….

Haydi Mustafa Bey…

Bakın Kral Çıplak işte…..