Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Merhaba sevgili okurlar,

Yazıların ilki hep büyük

Yazıların ilki hep büyük bir heyecanla başlar

Genç kuşakların gözlemleri hep konuşulur, merak edilir ama bizzat o genç kuşağın düşüncelerini kelimelere dökerek anlamlı cümleler kurup topluma mesajlar vermesi de çok desteklenmez (!)

Gençler ne düşünüyor biz bir yerden başlayalım istedik..

Bu yazımız da  sizlere Karabük ve sosyal hayatından biraz bahsetmek istiyorum.

 Öğrenciler ve Karabüklü gençlerin vakit geçirecek yer bulamamasına değinmek istedim.

Ben halen, İstanbulda eğitimimi devam ettiren üniversite öğrencisiyim ve Karabük’e geldiğim zamanlarda gözlemlediğim konulara değinerek paylaşmak istedim…

Büyük şehirde yaşayınca ardından Karabük’e geldiğimde gözlemim biraz karamsar oldu.

 Başta şehir merkezi olmak üzere şehrin çoğu bölgesi bu kadar sakin, dingin ve hareketsiz olduğunu o zaman anlayabildim. 80-90 lı yıllarda bize anlatılan Karabük  ile bizim bugün yaşadığımız, gördüğümüz haline dönüşmesi, aslında tüm şehri bu sosyalsizliğe itiyor sanırım..(?)

İnsanlarin saat 7-8 den sonra evlerinde kalmayi tercih ettiği ve çok az da olsa aktivitelerden uzak kalma isteğini nasıl değiştirebiliriz ?

Belki daha önce de dillendiren ve yorumlar yapanlar oldu belki…

İstatistiklerden gördüğümüz kadarıyla 50-55 bin öğrenci nüfusu olan şehrimizde, imkanları ve seçenekleri geliştirip daha fazla öğrenci ve öğrenci hayatını düşünen bir şehir haline gelmemiz nasıl sağlanabilir?.

Konum olarak büyük şehirlere yakın olduğumuz için kenti ilerletebilmek adına potansiyeli var olan bir yer Karabük.

Ve önemli bir gerçekte, eğlence hayatı sadece kafe ile sınırlandırılamaz.

Bu anlayışı tiyatro ve sinema kültürünü ,spor kültürünü ve girişimcilik konusunda adımları, temeli sağlam atmak gerekmiyor mu?.

Tatil dönemlerinde Karabük’e geldiğim zaman spor-sanat-eğlence gibi konularda eksikliğini görüyorum.

Haddimi aşmadan tavsiye mantığında önem sırası arz etmeden bir şeyler söylemek isterim ;

  • Bana göre sahneye en çok yakışan sanat olan Tiyatro kültürünü böylesine güzel dizayn edilmiş kültür merkezimiz ve genç nüfusumuz var iken ilerletmeliyiz. Şehrimize gelen oyunlarda biletlerin tükenmesi bile şehirde o potansiyelin var olduğunu gösterir.
  • Müzeler bir güç prestijidir. İçindeki koleksiyonu ne kadar değerliyse o şehir bir o kadar zengin ve güçlüdür. Müzeler nesnelere anlam ve önem yüklerler. Biz ürettiğimizi ve geçmişimizi burada tanıtmalıyız. Ağır sanayi konusunda öncü olan Şehrimizin, Kardemir’e ait bir Müzesi bulunmamakta.
  • Girişimcilik konusunda böylesine parlak bir ekonomiye sahipken hem üniversite öğrencilerine hem bu konuda eğilimi/merakı olan insanları bir arada toplayarak seminerler düzenlenmeli. Fortune500’de 2 firması olan bir şehrin bu konuda aktarabileceği bilgiler biz öğrencilerin hayatında önemli bir yer edinmekte. Bizler bu kariyer basamaklarını oluştururken bu fırsatları değerlendirmek adına organizasyonlarda bir çok iş adamı ve mentörler ile fikir alışverişinde bulunmak önemli bir ayrıcalık olacaktır.
  • Spor Kültürü sadece futbol ile oluşmaz .Voleybol,Basketbol ve Tenis gibi sporları amatör seviyelerden profesyonel seviyelere çekebileceğimiz yatırımlar olmak zorunda. Hafta sonu halkımız Stadyum ve Spor Salonunda geçireceği değerli 2 saat bir kültürün oluşumunda büyük bir katkı sağlar.1 ve 2.Liglerde takımlarımızın olması hem gençlerin kendini geliştirmesi açısından hem isteği açısından önemli.Şehrimizin önde gelenleri bu konuyla yakından ilgilenmeli.

Ne dersiniz ?