Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Pandemi, Marketler ve Spor..

Neredeyse tüm dünyada görülen

Neredeyse tüm dünyada görülen koronavirüs pandemisine karşı yürütülen mücadele kapsamında insanlar evlerinde kalmaya çağrılırken, ekonomi dünyası da salgından nasibini almaya devam ediyor.

Pandemi sürecinin en karlısı marketler oldu.
sokağa çıkma yasağı nedeniyle insanlar işlerine gidemez oldu.. Evlerinden belirli zamanlarda çıkacak olan yaş gurupları ise her markete gidişinde 1 alırken 2 almaya başladı.. Neticesinde İnsanlar evlerinde kaldıkça deli gibi alış veriş yaptı ve tüketim çılgınlığı yaşandı adeta.

Gıda sektörü koronavirüs krizi nedeniyle lojistik, depo ve satış alanlarında acilen eleman arayışlarına başladı Tüm iş guruplarında işten çıkartmalar yada ücretsiz izinler verilirken gıda sektörü 7/24 çalıştı.

Buna paralel kargo ve sağlık birimleri, Emniyet birimleri, basın sektörü vb sektörler de 7/24 iş başında kelle koltukta çalıştı tabi ama 1/10 kazanan marketler oldu..

Bu arada gramajlarda oynamalar, her hafta yapılan zamlar vatandaşın isyanına neden oldu ve konu iktidarı, muhalefeti ile siyasetin konusu bile oldu..

Son haberlere göre de market zincirleri çoğalmaya başladı..
Kısacası marketler pandemi sürecinin en çok kazananı oldu…

RİSK HARİTASI DEĞİŞTİ…

Uzmanlar sürekli uyarıyor….

Bilim Kurulu üyeleri sürekli mesaj veriyor..
Sağlık Bakanı neredeyse her akşam genel bilgilendirme yapıyor…
Medya AMAN DİKKAT uyarıları ile manşetlere taşıyor..

Ancak halen işin ciddiyetini anlamayan halen işi komplo teorilerine boğarak hafifletmeye çalışan guruplar var ve maalesef sosyal medya mecralarında cirit atıyorlar..
Hastalığın şakası olmaz…Üstelik bu BULAŞICI ve İnsanlığı tehdit eden bir salgın..

Lütfen daha dikkat…
Bilime inanın. Sağlığınızı koruyun.

TAKIM HOLİGANLIĞI VE PİSKOLOJİK BOZUKLUK

Hiç taraf ayırmıyorum
Hiçbir tarafı haklı yada haksız görmüyorum

Ancak son dönemlerde özellikle sosyal medya ağları üzerinden takım holiganları işi espriden, keyif almadan çıkartıp sinkaf sinkaf küfürlere dökmeleri tam bir psikolojik bozukluktur..

Uzmanlar “Fanatizm kontrolsüz bir heyecan eşliğinde, bir konuya sosyal normları hiçe sayacak derecede aşırı bağlanma halidir. Takıntılı bir coşku, kontrolsüz bir heyecan eşliğinde, bir davaya, bir konuya ya da bir spor dalına genel sosyal normları hiçe sayacak derecede aşırı bağlanma halidir.” Diyor..

Kişi eğer eleştiriye dayanamıyorsa ve tepki gösteriyorsa bu bağımlılık fanatizmdir.

İşin ilginç yanı bakıyorsunuz aynı dünya görüşü olan bu konularda taviz vermeyenler (Siyasi fanatikler) de kendi siyasi alanında düşünen dostuna arkadaşına hatta akrabasına sinkaf dalabiliyor..

“Bilmem ne takımım olmazsa yaşamın ne anlamı var” diyecek kadar yaşamdan kopartacak FUTBOL FANATİZM anca feodalizmin uzantısı olur.

Gerçeği ancak Portekiz Kralı Salazar’ın, ‘Futbol olmasaydı ben Portekiz’i bu kadar uzun yönetemezdim’ sözünü anlayarak çözeriz..

Unutmayalım ki, Fanatizmin spor zevkini öldüren, eğlenceye anarşi bulaştıran toplumsal bir hastalıktır..

VE KARABÜKSPOR…


Bütün kenti üzen mai madenin kırmızısından rengini alan dumanlı kentin puslu çocuklarını yaratan KARABÜKSPORU koca bir kent seyrediyor…
Medyadan 2-3 kişiyi geçmeyen takip…

İş adamlarının, kurumların, siyasilerin görmezlikten geldiği kulüp..
Kimin soyduğu kimin çaldığı konuşulan ancak hukuk yoluyla HESABI SORULAMAYAN kulüp..

Bu sene 3.lige düştü…

Düşer, çıkar bu yarış içinde bunlar yaşanır..

Ancak otobüsüne haciz konduğu halde, otobüslerinin lastiklerini satarak deplasmana gidildiği halde, İdman sahasında koyunların otladığı halde, bugünlere kadar hiç resim vermemişti, 50 yıllık profesyonel hayatında..

Kimin ayıbı derseniz..
Kimse bu yönetime yada bu futbolcu grubuna kızmasın artık..
Hani nazımın şiirin de dediği gibi
“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat…….. “
diye başlayan ve
“senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
” diye biten…

Kabahatin çoğu bu kentin siyasilerinde….İş adamların da. Kurumların da….

Web Tasarım & SEO: Best4SEO