Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

SES “Covid’in iş kazası ve meslek hastalığı sayılması taleplerimiz kabul edilmemiştir”

SES Karabük Temsilciliği Başkanı

SES Karabük Temsilciliği Başkanı Gizem SINDIR , Sağlık ekibinin her bireyi için haklarını alıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini açıkladı

TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan 287 sıra sayılı Torba Kanun teklifi görüşmeleri sürerken AK Parti Grubu tarafından hazırlanan teklif Genel Kurula sunulmuş ve diğer partilerin desteği ile kabul edildiğinin altını çizeb Sındır, ” Bütün bu süreç birkaç saat içerisinde olup bitmiştir. AKP Hükümeti böylesi önemli bir konuda sosyal tarafların görüşünü bile almamıştır. Son iki yıldır tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri Covid 19 pandemisine karşı olağanüstü çaba içerisinde hep birlikte mücadele etmektedir. Bu süreçte 176’sı hekim, toplamda 490 sağlık emekçisi Covid nedeniyle yaşamını yitirmiş, sağlık emekçilerinin yarısına yakını hastalığa yakalanmış, Covid’in iş kazası ve meslek hastalığı sayılması talepleri ise kabul edilmemiştir.” dedi

Yasanın oldu bitti şeklinde gerçekleştiğine dikkat çeken SES temsilcisi Gizem Sındır “Görüşülen kanun teklifine eklenen 3.madde ile 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Kuruluşlarda Döner Sermaye Verilmesi Hakkında Kanunun 5.maddesinde teknik düzeltmeler yapılmış, ödenen döner sermaye ek ödemelerinin özellikle sabit ek ödemelerin merkezi yönetim bütçesinden karşılanacağı belirtilmiştir. Döner sermaye gelirlerinin yıllık toplam %40’ına kadarının personele dağıtılacağına dair hükümle ilgili olarak doğal afet, salgın hastalık vb. olağandışı durumlarda Cumhurbaşkanının bu oranı %50’sine kadar arttırma yetkisi tanınmıştır. Ancak bu değişiklikte dağıtılacak döner sermaye payı %30’a çekildiği için performans havuzu daraltılmış ve böylece performanstan yapılacak ek ödeme miktarları azaltılmış durumdadır.

Genel Kurulda görüşülen teklife eklenen 2.madde ile tabip ve diş tabiplerinin ilave emekli aylıklarında oldukça önemli değişiklikler yapılmıştır. Buna göre, tabip veya diş tabibi kadro ve pozisyonları esas alınarak emekli, adi malul veya vazife malulü aylığı bağlanmış olanlara aylıkları ile birlikte makam tazminatı alamayan tabip ve diş tabiplerinden uzman olanlara 17 bin gösterge rakamı yerine 40 bin, uzman olmayanlara 13 bin gösterge rakamı yerine 33 bin gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıkları ile birlikte ilave ödeme yapılacağı düzenlenmiştir. Teklifte kabul edilen önemli bir değişiklik ise bu ilave emekli aylığının emekli olup çalışan kişilere ödenemeyeceği ile ilgili 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun Ek 84.maddesinin 5.fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Yani halen emekli olup özel sektörde çalışan tabip ve diş tabipleri bu kanunla artık ilave emekli aylığı alabileceklerdir.” ifadelerinde bulundu


Genel Kurulda görüşülen teklife eklenen 4.madde ile 209 sayılı kanunun Ek 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan yüzdelik dilimlerde önemli artışlar yaşandığına da dikat çeken Sındır açıklamasını şu şekilde tamamaldı; ” Bilindiği gibi Ocak 2010 yılında yürürlüğe giren tam gün yasası ile Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan eğitim görevlileri (profesör ve doçent), uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman diş tabipleri, pratisyen tabip ve diş tabiplerine aylıkları ile birlikte sabit ek ödeme yapılmaktadır. Kabul edilen teklif ile eğitim görevlilerine (profesör ve doçent) en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %410’u yerine %770’i, uzman tabip, tıpta uzman olanlar ile uzman diş tabiplerine %335’i yerine %695’i, pratisyen tabip ve diş tabiplerine %180 yerine %450’si oranında artış yapılmıştır. Görüşülmekte olan kanun teklifine eklenen 5.madde ile 209 sayılı kanuna eklenen geçici 9. madde ile ve sabit ek ödeme tutarlarının genel bütçeden ödeneceğine dair teknik düzenleme yapılmıştır. Yapılan bu değişiklikler ile tabip ve diş tabiplerinin oldukça önemli sayılacak mali iyileştirme yapılmıştır. Ancak burada bile ayrımcılık yapılmıştır. Şöyle ki;

209 sayılı kanunun Ek 3.maddesine göre Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda görev yapan tabip ve diş tabipleri ile uzmanların sabit ek ödemelerindeki artış aile hekimleri sözleşme ile çalıştığından bu gruba uygulanabilmesi için bu grubun sözleşme ücretinin yeniden belirlenmesi gerekir. Bu konuda 657 sayılı kanunun 4/B maddesine göre sözleşmeli personel ücretlerinin brüt tutarı esas alındığından bu hususta Cumhurbaşkanının yetkisi bulunmaktadır.

4924 sayılı kanuna tabi olarak çalışan hekimler döner sermayeden ek ödeme alabildiklerinden bu personel de sabit ek ödeme artışından yararlanacaktır.

YÖK Kanunu uyarınca üniversite hastanelerinde görev yapan asisten hekimler ile diş hekimleri Sağlık Bakanlığındaki emsallerinden az ücret alamayacaklarından bu artışlardan yararlanacaklardır. Asistan hekimler dışında kalan diğer uzman hekimler ile profesör ve doçentlerin ücretleri 2914 sayılı YÖK Personel Kanununa göre belirlenmektedir.

Emeklilik bakımından ise kurum ayrımı yoktur. Yapılan bu değişiklikler mali olarak ne anlama gelmektedir.

1- Halen sabit ek ödemesi kanunda belirtilen gösterge rakamları ve yüzdelik dilimler üzerinden yapılan hesaba göre, Sağlık Bakanlığına bağlı yerlerde çalışan doçent ve profesörlerin sabit ek ödemesi aylık 7 bin TL civarından 13.150,00.-TL civarına yükseltilmiştir. Uzman hekim, uzman diş tabibi ve diğer uzmanların 5.700,00.-TL civarından 11.870,00.-TL civarına yükseltilmiştir. Pratisyen tabip ve diş tabiplerinin halen 3.070,00.-TL civarından 7.680,00.-TL civarına yükseltilmiştir.
2- Kurum ayrımı yapılmaksızın halen emekli olan uzman tabip, uzman diş tabibi ve diğer tıpta uzman olanların halen 3.056,00.-TL olan ilave emekli aylığı 7.191,00.-TL’ye, uzman olmayan tabip ve diş tabiplerinin halen 2.337,00.-TL olan ilave emekli aylığı 5.933,00.-TL’ye yükseltilmiştir. Bu ücretler artık emekli olup özel sektörde çalışanlar hekimler tarafından da alınabilecektir.

AKP Hükümetinin yaptığı bu değişiklik hekimler bakımından elbette olumludur. Olumsuz yanlarına aşağıda değinilecektir ancak, sağlığın ekip hizmeti olduğu gerçeği unutulmuş ve aynı ekipte yer alan sağlık emekçileri arasındaki mali haklar bakımından var olan eşitsizlik daha da eşitsiz bir hale getirilmiştir. Bu düzenleme sağlık alanı tehlikeli işler kapsamında olduğu ve sağlık emekçilerinin yaptığı işin riski göz önüne alındığında hekimler için yapılan kısmi artışlar yıllardır mücadelesini verdiğimiz yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret talebimize halen ulaşmamıştır. Bu değişiklik siyasiler tarafından öyle abartılarak anlatılmaktadır ki, sağlıkta şiddeti körüklemesinden endişe etmekteyiz. Yine ekibin bir parçası olan tüm sağlık emekçilerine yönelik artış yapılmaması, iş barışını ve ekip anlayışını zedeleyecek boyuttadır.

Hatırlanacağı üzere bu yıl yapılan TİS sonucu hekim dışı personelin döner sermaye gelirlerinin 2022 ve 2023 yılları için %20 artırılacağına dair hüküm bulunmakta idi. Yapılan değişiklik ile bu hüküm kanun metnine alınmamıştır. Dolayısıyla bir sonraki TİS döneminde bunun devam edip etmeyeceği belli değildir.

Yapılan bu değişiklik hekimler bakımından olumludur ancak diğer sağlık çalışanlarının mali haklarını iyileştirmek bakımından 3600-7200 ek gösterge, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret talebimiz konusunda daha fazla duyarlılık göstererek eylem ve etkinlikleri büyütmek gerektiği açıktır. 3600-7200 ek göstergenin hayata geçirilmesi ile özellikle emekli maaşlarında kalıcı artış sağlanmasını gerçekleştirmemiz gerekmektedir.

Sağlık ekibinin her bireyi için haklarımızı alıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.”