Nöbetçi Eczaneler
Karabük Üniversitesi Artı Kariyer Kulübü öğrencilerinin düzenlediği 3. Uluslararası Ticaret Kongresi’nde konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Türkiye’nin özellikle altyapı yatırımlarıyla ve yeni ulaşım ağlarıyla yeni yüzyıldaki dünya ticaretine hazır olduğunu ifade etti.
Külünk, “Önümüzdeki yüz yılda dünya ticareti yeniden şekillenecek, vücut bulacak. Gücün Batı’dan Doğu’ya kayacağı, 65 ülkenin doğrudan etkileneceği ve dünyanın şekil değiştireceği yeni boyuta hazır bir Türkiye’yi size emanet ediyoruz. Bunu biliniz.” dedi.
Karabük Üniversitesi Artı Kariyer Kulübü tarafından 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda 81 il, 184 üniversiteden 300’ü aşkın öğrencinin katılımıyla düzenlenen 3. Uluslararası Ticaret Kongresi başladı.
Üniversite öğrencilerine uluslararası düzeyde firmaların temsilcilerinin katılarak bilgi, birikim ve tecrübelerini aktaracağı 3. Uluslararası Ticaret Kongresi’ne AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Rektör Prof. Dr. Refik Polat, Kosova Meclis Başkan Yardımcısı Milletvekili Müferra Şinik ve Kosova Parlamentosu Milletvekili Fikrim Danka, Karabük il müdürleri ile çok sayıda davetli ve öğrenci katıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Refik Polat, kongreyi düzenleyen öğrencileriyle gurur duyduğunu ifade ederek “Bu gençler bu ülkenin geleceği. Bunu 15 Temmuz’da da gördük. Bu gençlerin sayesinde bu ülke FETÖ tuzağından kurtuldu.” dedi.
Kongrenin adına dikkat çeken Rektör Polat, bugün e-ticaretin önemli noktada olduğunu belirterek günümüzde ‘internet üzerinden alışveriş yapmadım’ diyen birinin olmadığını söyledi.
“İhracatsız var olmamız mümkün değil”
Uluslararası Ticaret Kongresi’nde konuşan Milletvekili Metin Külünk, “Ticaret Kongresi’ne genç kardeşlerimizin bu kadar ilgi göstermesi son derece sevindirici. İş hayatıma dış ticaret sektörüne hizmet vererek başlamıştım. 1990 yıllardan bu yana mesleğim gereği ekmeğimi bu alanda kazanıyorum.” dedi.
Külünk konuşmasının devamında ihracatın önemine değinerek şunları söyledi:
“1984 yılında Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 70’i tarım ürünlerinden oluşuyordu, yüzde 30’luk kısmı sanayi ürünlerinden oluşuyordu ve de kamunun elinde olan bir ihracat omurgamız vardı. Eğer biz sanayileşme sürecini ıskalamamış değil, ıskalatılmamış olsaydık Batı’nın sanayileşme süreci üzerinden elde ettiği ticaret gücünü küreselleştirmesini fark etseydik ve de biz de bunu fark eden bir ülke olarak ihracatın ne demek olduğunu anlayabilseydik bugün dünya ticaretinin devi Almanya gibi olma şansını yakalamış olacaktık. Çin ile kıyaslamıyorum o başka boyuttur. İhracat olmadan olmaz. İhracatsız var olmamız mümkün değil.”
“Avrupa pazarının bize açılmış olduğunu fark edebilseydik gayri milli hasılamız 2-3 trilyon olurdu”
Sözlerinin devamında dış ticaretin ülkenin gelişmişliği ve bireysel refah düzeyiyle ilişkisine de değinen Metin Külünk şunları söyledi:
“Ankara Anlaşması gereği 73’teki katma protokol hükümlerinin uygulama sürecinde biz Avrupa pazarının bize açılmış olduğunu fark edip sadece tarım ürünleri üzerinden değil sanayileşmiş bir ülke olarak sanayi ürünleri üzerinden de eğer 1970 yıllarda Avrupa pazarına çıkışı yakalayabilseydik, bugün 150 milyar dolarlık ihracat rakamını ve önümüze hedef olarak koyduğumuz 500 milyar doları ve 700 milyar dolarlık gayri milli hasılayı değil, bugün 2 – 3 trilyon dolarları yakalamış ve çok rahatlıkla konuşan bir ülke noktasında olacaktık. Bugün 400 milyar dolara yaklaşan dış ticaret hacmimiz de, 150 milyar dolarlık ihracat rakamımız da, 700 küsur dolar olan gayri milli hasıla içerisindeki dış ticaretin payının bireysel refah düzeyimizle, ülkemizin gelişmişliğiyle ne kadar doğrudan ilgili, yakın ilişki içerisinde olduğunu görüyoruz.”
“Dünya ticaretinin gelebileceği yeni noktayı iyi görerek kendimizi hayata hazırlamak mecburiyetindeyiz”
Dünya ticaretinin bugün 80 trilyon dolarlara yaklaşan hacmi olduğunu kaydeden Külünk, “Bizim yüzde 1’lerde olmamız yetmez. Biz bugün yüzde 4, 5 veya 6’larda olmak zorundayız. Çin’in geldiği noktanın bir ihracat operasyonu olduğunu iyi görmek zorundayız. Çin’in Pekin’den Londra’ya çelik ipek yolu üzerinden ve deniz ipek yolu üzerinden 65 tane ülkenin doğrudan etkilendiği yeni yüz yılın ipek yolu üzerinden dünya ticaretinin gelebileceği yeni noktayı iyi görerek kendimizi hayata hazırlamak mecburiyetindeyiz.” diye konuştu.
“Ekonomist dergisinin Türkiye’yi kapağına taşıması bir rahatsızlığın ifadesidir”
Ekonomist dergisinin kapağına taşımak zorunda kaldığı altyapı yatırımlarıyla Türkiye kendini ifade ettiğini aktaran Metin Külünk, “Aslında o kapaktakiler bir rahatsızlığın ifadeleridir. Çünkü tanımladıkları bir Türkiye değil, kendini tanımladığı Türkiye’nin önümüzdeki yüz yılda da Akdeniz’de ve dünyada, dünyanın stratejik yapılanmasında merkez güç olma konumunu gördükleri için rahatsızlıklarını ifade ederlerken bir şeyi fark etmeliyiz.” dedi.
“Ulaşım ağlarında, dünyanın en güçlü olduğu topraklarda yaşıyoruz”
Türkiye’nin önümüzdeki yüz yıla her alanda hazır olduğunu ifade eden Külünk, “Her anlamda, gerek telekomünikasyonda gerek ulaşım ağlarında, dünyanın en güçlü olduğu topraklarda yaşıyoruz. Türkiye, Pekin Londra hattında ipek yollarına hazır. Avrasya Tüneli’yle hazır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’yle hazır. Bu köprü sadece araçların geçeceği bir köprü değildir. Aynı zamanda orta şeritten geçecek tren yoluyla ve dünyanın üçüncü büyük havaalanı Türkiye’nin ipek yoluna hazırlık sürecidir. Osman Gazi ve Çanakkale Köprüsü. Öte yandan 2023 yılına kadar yapılacak 20 bin kilo metrelik hızlı tren hattıyla hazırız.” şeklinde konuştu.
Karabük Üniversitesi Artı Kariyer Kulübü tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Ticaret Kongresi açılış konuşmalarının ardından alanlarında uzman katılımcılar tarafından yapılan oturumlarla sürdü. Kongre 4 Mayıs Cuma günü sona erecek.