Karabük Üniversitesi Safranbolu Turizm ve Mimarlık Fakülteleri ve Özbekistan Buhara Devlet Üniversitesi Turizm Fakültesi ortaklığı ile düzenlenen ‘1. Uluslararası Turizm ve Mimarlık Konferansı’ başladı.
24-26 Ekim tarihleri arasında 3 gün sürecek olan etkinlik Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen
konferans ile başladı.
Açılışta konuşan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Refik Polat, konferansın ana konusunu turizm ve mimarlık disiplini arasındaki karşılıklı ilişkiler ile turizm destinasyonlarının en önemli çekicilikleri olan mimari eserlerin oluşturduğunu belirterek, “Disiplinlerarası pek çok katılımcının yer aldığı konferansımız, turizm ve mimarlık ilişkisini pekiştirmeyi, ele alınan konuları ortak bir paydada tartışmayı ve bilgi paylaşımını amaçlamaktadır” dedi.
Polat turizm ve mimarlık disiplinlerinin birbirini besleyen, bir yandan ekonomik kalkınmaya diğer yandan kültürün, estetik değerlerin bir yansıması olan mimari eserlerin oluşturmasına katkı sağlayan disiplinler olduğunu dile getirerek, “Bu bağlamda özellikle 21. yüzyıl başından itibaren şehirlerin kimliği haline gelen modern simgesel yapılar ile geçmişten günümüze korunarak gelen tarihi yapı ve eserler mimari turizmin temel çekiciliklerini oluşturmaktadır. Safranbolu, bin 360 somut kültürel mirasa ev sahipliği yapan bir UNESCO Dünya Mirası şehridir. Kültürel mirasını korumada oldukça başarılı olan Safranbolu ayrıca yılda ortalama 750 bin turistin ziyaret ettiği bir kültür turizmi destinasyonudur.”
“Asya kültürünün ve turizminin gelişmesine katkı sağlıyor”
Safranbolu gibi 2000 yıllık bir tarihe sahip olan ve tarihi İpek yolu üzerinde yer alan Buhara kentinin oluşturduğu sanatsal ve mimari dokusuyla Asya kültürünün ve turizminin gelişmesine büyük katkı sağladığını ifaden eden Polat, “Camileri ve medreseleri ile İslam mimarisinin en güzel örneklerine ev sahipliği yapan ve Orta Asya ortaçağına damgasını vuran Buhara kenti sahip olduğu bu özellikler nedeniyle 1993 yılında UNESCO Dünya Miras Kentleri listesinde yer almayı hak etmiştir. Bu bağlamda iki tarihi ve turistik kentin başlatmış olduğu bu konferansın bilimin ilerlemesine, iki ülke arasında kardeşliğe, dostluğa, karşılıklı anlayışın ve işbirliğinin gelişmesine de katkı sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.
Turizm destinasyonlarının en temel çekicilerinden biri olan mimari eserler ile turizm için yada turizm sektörü tarafından inşa edilen mimari yapılar, turizm ve kültür arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkilerin önemini ortaya koyduğunu dile getiren Dr. Nuray Türker, “Orta Asya’nın en iyi korunmuş şehirlerinden biri olan ve 10. ve 17. Yüzyıllar arasında inşa edilen İslami eserlere ev sahipliği yapan Buhara’da faaliyet gösteren kongre ortağımız Buhara Devlet Üniversitesi’nin de bu organizasyona dahil olması ile kongremiz daha çok güç kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından mimarlık ve resim bölümleri öğrencilerinin hazırlamış olduğu sergi açılışı gerçekleştirildi.