Başkan Vergili Avrupa Yerel
Yönetimler Parlementosunda
Konuştu
Karabük Belediye Başkanı ve Avrupa Yerel Yönetimler Parlamentosu Üyesi Rafet Vergili, genel kurulda yaptığı konuşma ile Türk Milletinin duygularına tercüman oldu. Türkiye’nin bir demokratikleşme süreci yaşadığını ve MHP olarak bu sürece her türlü katkıyı verdiklerini ifade eden Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Türkiye’ye karşı çifte standart uygulayan Avrupalı yöneticilere yüklendi.
HDP’li Belediyeler Devlet Hizmet Etmiyor Algısı Yaratıyor Hükümetin en doğru kararlarından birinin tüm Belediyelere yönelik uyguladığı eşit bütçe, eşit finansman, eşit dağılım politikası olduğunu belirten Başkan Vergili; “Ben hükümetimizin aldığı kararlar ve uyguladığı kanunlar ile bu güne kadar kimseye muhtaç olmadan Belediyemizi idare ettim ve kendi kaynaklarımı yarattım. Ancak ülkemizin doğusundaki Belediyelere baktığımızda üzülüyoruz. Sürekli olarak anti devlet propagandası yapmak için yolları yapmıyorlar, temizlik hizmetini sunmuyorlar ve devlet hizmet etmiyormuş algısı yaratıyorlar. Devletimizin en fazla teşvik verdiği bölgeler doğu bölgeleri olmasına rağmen yatırımcı gelmemesi için ellerinden gelen her türlü uygulamayı yapıyorlar. Terör örgütü PKK’nın atadığı eşbaşkanlar Belediyeleri yönetiyor, seçilmiş başkanlar hiçbir yetkisini kullanamıyor. Benim yönettiğim Karabük’te yaklaşık 50 bin öğrenci var, tabi aralarında Kürt kökenli kardeşlerimizde var. Geçtiğimiz günlerde Van şehrinden Karabük’e okumaya gelen Kürt kökenli bir kardeşimiz Belediyeye geliyor ve eşbaşkanı soruyor, çünkü onlar için seçilmiş başkanın hiçbir hükmü yok, sayın raportörlerin bu konuyu çok iyi incelemesini istiyorum, eşbaşkan ne söylerse o yapılır, Belediye meclisleri ve eşbaşkanlar terör örgütünün istekleri doğrultusunda tüm uygulamaları yapar. HDP’li Belediyelerde bunlar yaşanırken, Kürt kökenli vatandaşlarımızın yoğunlukta olduğu Kars vilayetimiz MHP’li bir başkan tarafından yönetiliyor ancak bu sorunlar orada yaşanmıyor” dedi.
Avrupa Yerel Yönetimler Parlamentosu Muhafazakâr Reformist Grubu Üyesi ve Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili konuşmasının devamında ise; “50 bin öğrencisi olan, aynı zamanda bir sanayi şehri olan Karabük’ün Belediye Başkanıyım. 7 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyorum. Bu süre içinde maaş almadım, Belediyenin makam aracını kullanmadım, maaşımla öğrencilere burs verdim, tüm misafirlerimi kendi bütçemden ağırladım, Belediye imkânlarını kullanmadım, seçim kampanyalarında bağış kabul etmedim, siyasi partilerden hiçbirine aday olabilmek için ricada bulunmuyorum” dedi.
Yolsuzluk anlamında dünyada örnek gösterilecek bir Belediye yönettiklerini de ifade eden Başkan Vergili; “Bu konuda dünyada örnek bir Belediyeyiz, devlet tarafından yılda iki kez denetleniyoruz, ihalelerimizi, meclis toplantılarımızı halka açık yapıyoruz” dedi.
Avrupa Yolsuzluklara Adı Karışan HDP’li Siyasetçileri Ödüllendiriyor
Yolsuzlukla mücadelede yöneticilerin işe kendilerinden başlaması gerektiğini iddia eden Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, genel kurulda yaptığı konuşmanın devamında ise; “Öncelikle seçim zamanında aday olabilmek için yapılan ricalarla başlayıp, seçim kampanyalarında alınan maddi ve manevi desteklerle devam eden ve yaşam tarzına dönüşen yolsuzluğun yalnızca ahlaki ve vicdani olarak engellenebileceğine inanmaktayım. Yönetimlerde gelişmiş ülkelerde yolsuzluk daha az görülebilir, ancak bu ülkelerinde değişik sermaye grupları ile yolsuzluk ihraç ettiği de bir gerçektir. Bir Alman firmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 10 yıl ara ile yaşadığı rüşvet skandalı buna en güzel örnektir. Ayrıca Avrupa Birliği Yatırım Fonları ile yolsuzluğa destek olunmaktadır ve buna acil önlem alınmalıdır. Bu yolsuzluklar özellikle altyapı için verilen fonların kullanmasında daha fazla yaşanmaktadır. Bunun dışında terör olaylarının yoğun yaşandığı ülkemizin doğusundaki belediyelerde örgütün baskısı ile yolsuzluğun her türlüsüne rastlanmakta, yolsuzluktan görevden alınan Belediye Başkanları ve meclis üyelerine yönelik yapılan hukuki uygulamalar Avrupa Birliğinde insan hakları ihlali olarak değerlendirilmekte ve bu insanlar adeta ödüllendirilmektedir. Özellikle Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere ve diğer AB ülkeleri ile iş yapan yönetimler iyi denetlenmeli, AB fonlarının kullanımı yakından takip edilmeli, Avrupa Birliği Meclisi yolsuzluklara adı karıştığı için görevden alınan insanları cesaretlendiren kararlarını ve raporlarını yeniden gözden geçirmelidir” dedi.