Karabük Belediyesi tarafından yapılacak olan Kanyon Düğün Salonlarının temeli düzenlenen tören ile atıldı.
Kanyon Düğün Salonları temel atma törenine Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Başkan Yardımcısı Fatma Danışman, meclis üyeleri, daire müdürleri, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldılar.
Temel atma töreni öncesi bir konuşma yapan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili; “Şu anda görev süremizde dokuz buçuk seneyi geçmiş bulunmaktayız. Dokuz buçuk seneden bu tarafa Karabük’te yapmış olduğumuz değişimleri bütün Türkiye izlemektedir. Biz bugün 100.000 nüfuslu bir şehir ölçeğinin üzerinde, 1 Milyon nüfus düzeyindeymişiz gibi iş yapmaktayız. Görmüş olduğunuz Kanyon köprünün bugün ki değeri 50 Trilyonun üzerindedir. 100.000 nüfus ölçekli hiçbir belediye bu yapmakta olduğumuz işleri başaramaz. Biz göreve geldiğimiz zaman zengin bir belediye devralmadık. İşçisine borcu olan, 11 ikramiyesini işçiye veremeyen, elektriği kesilen bir belediyeyi devraldık. Fakat şu anda Türkiye’nin en zengin belediyelerinden birisi olmuş durumdayız. Bu durumun en büyük sebeplerinden birisi şudur; Biz Belediyemizin kasasına dışarıdan hiç kimsenin el uzatmasına izin vermedik. Belediyemizin içine rüşveti, haramı sokturmadık. Kimseye farklı imtiyazda bulunmayıp, hiç kimseyi birbirinden ayırmadık. Önce fakirin hakkını kollayıp, sonra zenginin yapılacak bir işi varsa yeri geldiğinde de onu hallettik. Biz bu şekilde çalışırken biliyoruz ki bütün Karabük de bizlere dua ediyordu. Karabüklülerin duaları ile bugünlere kadar geldik. Şimdilerde yaptığımız işleri herkes unutmaya başladı, birileri kendi kendine konuşuyor. Biliyorsunuz artık bu sosyal medyada eline bir klavye alan herkes 3-5 satır yazmaya başlıyor. Mezbahayı, hali, hurdacılar sitesini, yapılmaz denilen battı çıktıyı, kent meydanını, kütüphaneyi, asansörleri, yürüyen merdivenler ve köprüleri, 103 adet parkı unuttular. Bu park yerlerinin çoğu da Karabük Belediyesi tarafından para ile satın alındı. Unutulsun problem değil. Biz bu işlerin tamamını Allah rızası için yaptık. Bu yapmış olduğumuz işlerin hiç birisi oy almak amacıyla yapılmadı. Yapmış olduğumuz işlerin tamamı Karabük’ün ihtiyacı olduğu için yapıldı. Karabük’te asfaltsız yerimiz kalmadı, su probleminin tamamını çözdük. Şehir şebekelerinde Atatürk, Yeni, Soğuksu, Kartaltepe, Yenişehir, Yeşil ve Kurtuluş Mahallelerimizde değişmeyen hiçbir su şebekesi hattı kalmadı. Türkiye’nin en ucuz suyunu Karabük dağıtıyor.
Son günlerde Karabük’te bazı problemler ortaya çıktı. Karabükspor’umuzu devlet zamanında taşıyan Türkiye Demir-Çelik İşletmeleriydi. Bütün tüccarlarımız ve esnafımız demir çelikten alacağı mal karşılığı Karabükspor’a verdikleri paralar ile Karabükspor’u yaşatıyordu. Öyle bir güne geldik ki Karabükspor’un içi tamamen boşaltıldı. Birileri de “Karabükspor’a neden Karabük halkı sahip çıkmıyor” deme noktasına kadar getirdi. Devletten sonra Kardemir oldu. Reklamlarını formalara, tribünlere ve stadyumlara koydular. Bazı başkan olma meraklısı arkadaşlarımız da birçok şeyi unutarak, biz Karabükspor’a sahip çıkıyoruz kampanyası ile hareket ediyorlar. Bırakın Kardemir bu takımı bu hale nasıl getirdiyse, bu hadiseyi de kendisi çözsün. Hiç kimse başkan adayı olmasın gelsinler başkanlarını kendileri atasınlar. Başkanı atayacak yetkinin Kardemir’de olması Karabükspor’un kulüp tüzüğünde de mevcuttur. Türkiye Demir-Çelik İşletmeleri olarak faaliyete devam edilirken, 5.000 Adet ev yapıldı. Ama %51 bile olmayan hisseleriyle ortaya çıkıp Kardemir’in sahibi gibi konuşanlar, bir tane işçiye ev yaptınız mı? Bir tane sosyal projeniz oldu mu? Eskiden farklı birimlerdeki işçiler, mühendisler birbirlerini tanırlardı. Şu anda böyle bir durum var mı? Karabük’ü böyle bir hale getirdiniz. Sosyal bir olgunun içinde oldunuz mu hiçbir zaman? Karabük Mahallesinin ortasındaki skal kırma tesisleri sayesinde mahallenin her tarafı toz toprak içerisinde ama Karabük’te atölyelerin dahi camları Çevre İl Müdürlüğü tarafından çevre sağlığına zararlı olması dolayısı ile kapatılıyor. Çevre İl Müdürlüğü de Karabük’te böyle çalışıyor.
Her şey siyaset üzerine kurgulanırsa, biz bunları yaşamaya mahkûm kalırız. Allah’ın huzurunda sizlere yemin ederek şunu rahatlıkla söyleyebilirim. 9 senelik görevimde bir gün bile siyaset yapmadım. O arkadaşımız sosyal demokratmış, bu arkadaşımız Ak Parti’liymiş bu arkadaşımız Saadet Parti’liymiş gibi tek bir düşüncem olmadı. Ben bu görevi yalnız Allah için yaptım. Siyaset üzerine görev yaparsanız atölyelerin camını dahi kapattırıp, şehrin ortasındaki koskoca bir fabrikayı sanki gözlerinize bant çekilmiş gibi görmezden gelerek, her tarafı açık olarak çalıştırırsınız.
Derenin kenarına yıllardan bu yana sıcak cevher döküyorsun, çok mu zor oraya bir duvar çekip kapalı bir alanda bu cürufu dökmek? Rüzgâr estiği zaman her taraf toz bulutu haline geliyor. Aynı şekilde milyonlarca ton cüruf dağlara tepelere dökülüyor. O cürufların içerisinde atılmaması gereken, atık yönetmeliğine göre farklı bir şekilde depolanması gereken bazı malzemeler de var. Çok yakında bu malzemeleri de analize yollayacağım. Ben bu cürufları farklı şekilde oraya buraya serpip sonrasında “Biz burada 5 bin kişiye ekmek veriyoruz” diyemezsin. Eğer yılbaşında 450 Milyon kâr elde ediyorsan ki bugün ki değeri 750 Milyon demektir. Çünkü demiri stoklarında tutuyorlar. Bu kadar kârlı bir durumda 50 Milyon lirasını Karabük’ün çevresiyle ilgili, Karabük’ün sosyal olgularıyla ilgili harcayamıyorsan ben buranın sahibiyim diye konuşmaya da hakkın yoktur. Her olaydan faydalanan sizlersiniz. Ne bir işçi kooperatifiniz, ne bir işçi kulübünüz, ne de bir tane ağaç dikmişliğiniz var.
Kardemir’deki atık su arıtmalarının hiç birisi çalışmamaktadır. Çevre İl Müdürü de Belediyenin atık su arıtmasından numune alıyor neden? Biz iki kelime konuştuk diye. Bizim sularımız her ay devlet tarafından kontrol ediliyor zaten il müdürlüğü farklı parametrelerde kontroller yapamaz. Önce gidecek Soğanlı Çayı’ndan numune alıp kontrol ettikten sonra konuşacak. Karabük’te siyaset üzerine müdürlük yapmayacak. Ne kadar yapacağını da hepimiz göreceğiz. Şimdi demir çelik ne yapacak? Öncelikle Karabük mahallesinde iyileştirmeler yapacak. Ne kadar cürufu varsa hepsini temizleyecek. Önüne bir duvar çekecek ve dökmüş olduğu o sıcak materyalleri kimseye göstermeyecek. Dağları tekrardan rehabilite edip, uygun olmayan atıkları depolara sevk edecek. Karabük’e en az 1 Milyon ağaç dikecek. Taahhüt etmiş olduğu; yılsonuna kadar da tüm baca ve filtrelerini düzene sokup burada bir daha çevre kirliliği oluşmasına sebebiyet vermeyecek. Bizim bunlara yaptırımımız ne? Biz kabadayı değiliz. Tek bir yaptırımımız var o da hukuk kuralları çerçevesindedir.
Bir nebze Karabük’ün dertlerini anlatmış olduk. Bu sayede yapmış olduğumuz işleri de anlattık. Buraya yapmakta olduğumuz Karabük’te geçim sıkıntısı çeken kardeşlerimiz ve Karabük için yapılan bir düğün salonudur. Burada düğün yapmak için herkes sıraya girecek ve herkesin de ücreti farklı olacaktır. Çok cüzi bir fiyat sayesinde her kesimden insanımız düğünlerini burada rahatlıkla yapabilecektir.
Karabük’ümüze hayırlı olsun, spor vadimizin açılışını da çok yakında yine burada gerçekleştireceğiz bu da şimdiden hepimize hayırlı olsun.
Müteahhit Bey 240 gün süre almış, biz bu süreyi kabul etmiyoruz ve benim Başkanlık dönemim bitmeden önce buranın açılışının yapılması ile ilgili daha hızlı bir şekilde çalışmalarını istiyoruz” dedi.