Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Yerel Mahkemenin Alacağı Karar Önemli !

KARDEMİR A.Ş’DE 2010 YILINDA

KARDEMİR A.Ş’DE 2010 YILINDA YAŞANAN SENDİKAL YETKİ MÜCADELESİ SIRASINDA, İŞVERENİN BİN YÜZ İŞÇİYE SENDİKAL AYRIMCILIK YAPTIĞI GEREKÇESİ İLE KARŞI ÇIKILAN UYGULAMAYA YEREL MAHKEME RED KARARI ALMIŞ ARDINDAN  YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNİN DEĞERLENDİRMESİ İLE KARAR  YEREL MAHKEMEYE İADE EDİLMİŞTİ.

KONU UZMANLARI ; YARGITAY KARARINA , YEREL MAHKEMENİN UYMASI YADA KARARDA DİRENMESİ GEREKİR GÖRÜŞÜ SONRASI GÖZLER ŞİMDİ YEREL MAHKEMENİN ALACAĞI KARARA ÇEVRİLDİ.

yrgt

2010 Yılında KARDEMİR A.Ş’de mevcut yetkili sendika olan Çelik İş ile  örgütlenme çalışmalarına gelen Türk Metal Sendikası arasında yaşanan yetki mücadelesi süreci içinde çalışanlar arasında sendikal ayrımcılık yapıldığı iddiası ile bazı davalar açılmıştı.Bu davalardan birisi de, KARDEMİR’in o tarihte çalışanlarına 6 ay boyunca 350’şer TL ek ödeme yaptığı, fakat Türk Metal’e üye olan yaklaşık Bin 100’kişiye ilk ay bu ödemeyi yapmadığından dolayı dava açılmıştı. Aynı dönemlerde kömür/yakacak yardımları da yapılmamıştı.

Emsal bir dava olması niteliğinde 6 KARDEMİR çalışanı, Kardemir ile Çelik İş Sendikası arasında protokol yapılarak, Çelik İş Sendikası üyelerine 15.07.2010 tarihinden itibaren, 15.12.2010 tarihine kadar her ay 350 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, fakat Türk Metal Sendikasına üye olan 1.100 işçiye ödemenin yapılmadığını, bu nedenle dava açıldığını, dava açıldığını öğrenen işverenin parayı ödediğini, KARDEMİR Yönetiminin çalışanlar arasında ayrımcılık yaptığını, bu ödemeyi ilk etapta alamayanların sendikal tazminatı hak kazandığını belirterek, Karabük İş Mahkemesine dava açmış olmasına karşın,Karabük İş Mahkemesi ise açılan bu davayı ret etmiş ve yerel mahkemenin kararı Yargıtay’a gitmişti.

YARGITAY KARARI YEREL MAHKEMEDE TEKRAR GÖRÜŞÜLECEK

 

Davaya bakan Yargıtay 7. Hukuk Mahkemesi ise yerel mahkemenin kararını bozarak ;“İşverenin 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. Maddesinin üçüncü ve beşinci fıkrasına aykırı davranması halinde işçinin bir yıllık brüt maaşından az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da yasada ifadesini bulmuştur.2821 Sayılı sendikalar kanununun 31. maddesinde 4773 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde, doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış, 4857 Sayılı İş Kanununun iş güvencesine dair hükümlerin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.4773 Sayılı yasa ile sözü edilen maddeye eklenen 7. fıkrada ise iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu görülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir.Davacının talebi yukarda belirtilen 2821 sayılı yasanın 31/3. Maddesine dayanmakta olup, davacı iş sözleşmesinin devamı sırasında sendikal ayrımcılığa maruz kaldığını, sırf sendikal faaliyetleri nedeni ile Çelik İş Sendikası ile yapılan protokole göre bu sendika üyesi işçilere ödenen aylık 350 TL’nin diğerlerine ödenmediğini, dava açması üzerine ileri sürerek iş sözleşmesinin feshinden önceki süreçte yaşanan bu olay nedeni ile sendikal tazminat talep etmektedir.Çalışanların iş sözleşmesinin devamı sırasında işverenin yaptığı bu uygulama nedeni ile sendikal ayrımcılığa maruz kaldığı, çalışanların açtığı ve dava sırasında yapılan ödeme nedeni ile konusuz kalan alacak davasında verilen mahkeme kararını onayan 9. Hukuk dairesinin kararı sabittir.Hal böyle olunca davacının (işçinin) sendikal tazminatı talep hakkı oluştuğu ve alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak, talebin kabulü gerektiği halde yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi hatalı olmuştur.O halde çalışanın bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA karar verildi.”  şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.

ŞİMDİ NE OLACAK

Yargıtay ‘ın  kararı bozması sonrası , Yerel Mahkemenin kararı tekrar değerlendirerek karara uyması ile Yargıtay kararını onaması halinde İş verenin de kararı Yargıtay’a taşıma hakkı olur diyen Hukukçular, İşçi lehine bozulan karar sonrası Yerel mahkemenin kendi kararında direnmesinin de söz konusu olabileceğine dikkat çekiyorlar.

Sonuç olarak Yerel Mahkemenin vereceği karar beklenecek.