Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Karabük’te; 15 Temmuz Nöbeti..

  KARABÜK ŞEHİTLERİ, GAZİLERİ

 

KARABÜK ŞEHİTLERİ, GAZİLERİ VE DEMOKRASİSİ  

İÇİN 15 TEMMUZU UNUTMADI.. YÜRÜYÜŞ SONRASI

PROTOKOL VE VATANDAŞLAR KENT MEYDANINDA

SABAH  NAMAZINA KADAR NÖBETE BAŞLADI…. 

 

 

Karabük Valisi Kemal Çeber, Karabük Milletvekilleri M.Ali Şahin ve Burhanettin Uysal, Çevre Şehircilik Bakan Yard. Mehmet Ceylan, Karabük Belediye Başkan Yrd. Fatma Danışman, Cumhuriyet Baş Savcısı Fatih Ağca, KBÜ Rektörü Prof.Dr Refik Polat, Yanı sıra İl Emniyet Müdürü,İl Genel idare Sekreteri ve Meclis Başkanı, Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri,Başhekimler, Ak Parti İl Başkanı Timurçin Saylar, MHP İl Başkanı Adem Kar, Kardemir AŞ Başkan Vekili ve Genel Müdürü, bir çok STK Başkanı ve Yöneticileri, çok sayıda Vatandaş  15 Temmuz demokrasi yürüyüşü gerçekleştirdi.  

 

 ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ etkinlikleri kapsamında Yenişehir KBÜ Eğitim Araştırma hastanesi önünden başlayan yürüyüş, saat kulesi yanından  ATATÜRK anıtına geçilerek burada ki çelenk sunumu ile devam etti.

 

Motosiklet Kulüpleri ve Karabük Offroad Kulübünün arazi araçları ile eşlik ettiği kortej, Karabük Belediyesi  bandosu eşliğinde ellerinde Türk bayraklarıyla ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’, ‘Vatan sana canım feda’ sloganları atarak Atatürk Anıtı’na yürüyen Vatandaşlar  burada  Vali Kemal Çeber’in anıta çelenk bırakması ardından. saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu ve  ardından Kent Meydanı’na yürüdü. Özel harekat polislerinin geçişini vatandaşlar coşkuyla alkışladı. Meydanda şehitler için dua edilip Kuran-ı Kerim okunduktan sonra akşam namazı kılındı.

 

Uysal; ” o gece kamyonlar nerede dedim, Başkan Rafet bey söyledi  dediler”

 

Saylar yaptığı konuşmada; “15 Temmuzu unutmadık,unutturmayacağız, o gece biz bir saat içinde 20 bin insan sokağa çıktık,o gece 10,5 itibari ile parti teşkilatındaki tüm kademelerine teşekkür ediyorum, önce Mehmet Ali beyi aradık, Burhanettin beyi aradık onlar biz TBMM gidiyoruz dediler.Hemen Sayın Valimizi aradık Belediye başkanı yanımıza geliyor dedi, ben kamyonları sormak için belediyeyi aradım ordan bana ‘başkanım Rafet bey o konuda talimat verdi tüm kamyonlar hazır” dediler..MHP,BBP başkanları aradılar beni ‘başkanım önce seni almaya gelirler’ dediler sen neredesin biz oraya gelelim dediler, TSO başkanı Tuncay bey dahil o gece herkes 11 de yanımdaydı,o gece beni bir kişi daha aradı ‘ oğlum neredesin” dedi arayan Nazım Çarpraz’dı, 11,5 partide yanıma sandalyeyi çekti ve seni almaya gelenler olur yanında oluyum dedi işte biz unuttmadık unutturmayacağız Cumhurbaşkanımızın biz milletin gücüne inanan Cumhurbaşkanımza teşekkür ediyoruz, Başbakanımıza, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de teşekkür  edeceğiz unutturmayacağız onları, Şehitlerimizi gazilerimizi unutturmayacağız, FETÖCÜLERE direnen askeri polisi unutmayacağız, ” dedi

Vergili ” Unutmayacağız” 

’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ etkinliklerine Atatürk anıtında  katılan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’de kent meydanında bir konuşma yaptı. 15 temmuz FETÖ hain darbe girişimini lanetleyen Vergili katılım yapanlara teşekkür etti.

 

 

Uysal ” Biz TBMM De Bombalara Direndik” 

 

Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal  kent meydanında yaptığı konuşmada 15 Temmuzda FETÖCÜ hainlerin TBMM nasıl bombaladıklarını anlattı ve ” Biz o gece TBMM çatısı altında tüm milletimiz ile birlikte o güçle birlikte direndik” dedi.

 

Şahin ” Millet başındaki lidere bakar.”

Ak Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, kent meydanında  yaptığı konuşmada ” Türkiye’de demokrasi bilincinin geliştiğini ve daha da güçlendiğini ifade ederek şöyle dedi;  “Türkiye de daha önce ki  darbe girişimlerini bir yönetim değişikliği amacına dönük olduğunu düşünen milletimiz, bu kez  15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin amacının sadece yönetim değişikliği olmadığını gördü.. Bu darbe girişiminin ülkemizi bölecek dedi ve Suriye’ye benzeyeceğini fark etti. O nedenle böylesine bir tabloyu Milletçe gururla birlikte yaşadık. Bizim bir atasözümüz var. ‘At sahibine göre kişner. ‘Millet başındaki lidere bakar. Bu darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önceki dönemdeki yöneticiler gibi şapkasını alıp gitmemesi ve milleti bu darbe girişimine karşı sokağa davet etmesi, kendi iradesi, vatanına, bayrağına, meclisine sahip çıkmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu tavrı ve basiretli idarecilik anlayışı ve Başbakanımız Binali Yıldırım bey ile siyasi partilerin bu konudaki değerlendirmeleri ile bu darbe girişiminin sonuçsuz kalmasında önemli bir rol oynamıştır.”

 

“Darbecilerden Hesap Sorulmalı “

“Yargı süreçleri devam ediyor.” diyen Şahin konuşmasına şöyle devem etti.  ” Darbecilerden mutlaka en şiddetli şekilde hesap sorulması gerek. Yargı süreçlerini avukat olarak takip eden arkadaşlarla görüşüyorum. Mahkemelerde bu FETÖ terör örgütü mensupları adeta tiyatro oynuyorlar. Bunda başarılabilecek bir şey yok. Çünkü 16 Temmuz’da bu hain terör örgütünün ele başı bu darbe girişimi için ‘tiyatrodur’ demişti. Onlarda bunu talimat olarak almışlar. Şimdi mahkemelerde tiyatro oynuyorlar. Hatta sadece onların oynamış oldukları bu tiyatro günlerce konuşmaları, kendilerini kahraman olarak ilan etmeleri, meclisi bombalayan pilotlar bile ‘Biz yapmadık’ diyorlar, inkar ediyorlar. Türkiye bir hukuk devletidir. Eğer Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı bu hainler ceza evinde değil şimdi herhangi bir hendekte yatıyor olacaklardı. Yargılanacaklar. Layık oldukları cezaya mutlaka çarptırılacaklar. Kaçanlar, Yurt dışına gidenler var. Ama onlarda bir gün mutlaka bu ihanetlerinin cezasını görecekler hesap ödeyecekler” ifadelerinde bulundu

 

Vali Çeber ” o hain eller, bir Müslüman Türkün eli olamaz”

TC Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu şiiri okuyarak konuşmasına başlayan Karabük Valisi Kemal Çeber ise şöyle dedi;

“Dudağında tekbir, elinde bayrak, /Namusun şiarı yiğitler gördüm.
Bağrına gül gibi bastı şu toprak!/ Ölümü öldüren şehitler gördüm.
Delerken bağrını kurşun utandı./ Her şey unutuldu, mevzu vatandı.”

15 Temmuz gecesi tankların önüne yatan imanı ve vatan sevgisi ile tüm askeri araçları durduran milletim, pistlerin önüne siper olan, ateşler yakan, balkonundan uçaklara eline geçeni fırlatarak uçaklara meydan okuyan milletim. Namluların önüne geçen, göğsünü açan ve Gazi Görkem’in dediği gibi “Çekilmiyorum, gitmiyorum vur vuracaksan” diyen milletim. Şehit Ramazan Oruç’un söylediği gibi “ Bu vatan mücadelesidir, bugün şehitlik günüdür, bugün ölmeyeceksek ne zaman öleceğiz”diyerek sokaklara koşan ve şehitlikle şereflenen milletim. Babanın oğlu, ananın babaya, çocuğun abiye “hadi alın abdestinizi, helalleşin, dışarı çıkın. Gün bugündür, vatan günüdür, din günüdür, devlet günüdür, şehit olma günüdür”diyen milletim. Ey benim Metin Arslan’ları, Barış Efe’leri, Alican Öztürk’leri, Umut Aytekin’leri ve daha nice şehitleri gazileri doğuran analarım, büyüten babalarım, toprağa veren abilerim, ablalarım, kardeşlerim, yeğenlerim hepinize selam olsun, varlığınıza şükürler olsun, beni böyle bir milletin evladı yapan rabbime hamd-ü senalar olsun.Geçen sene tam bu saatlerde asker kılığına girmiş teröristler yaşanabilecek en büyük ihaneti, hainliği, en büyük saldırısı ile yüz yüze kaldık. İpleri dışarıda olan kıtmirler sürüsü, sahiplerinden aldıkları emirle harekete geçti ve bu ülkenin, sizlerin malı olan silahları sizlere doğrulttu. Başta Gazi Meclisimiz olmak üzere kamu binalarını, en önemli toplumsal alanları bombaladı. Vatanımızı işgal etmeyi, milletimizi bölmeyi amaçlayan ihanet karşısında, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde verdiğimiz demokrasi mücadelesiyle, vatanımızı bir asır sonra yeniden ve sonsuza kadar işgal teşebbüsünden kurtardık.

Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti, ölümü öldüren cesareti ve başkomutanlarının emriyle sokağa inen aziz milletimizin ve isimsiz kahramanlarımızın sayesinde koruduk ve bu ihaneti de püskürttük. Rabbim o gece, başta Kabe olmak üzere ümmetin mazlumların duaları ve atalarımızın onun dinine yaptığı hizmetler hürmetine, bizlere yardım etti. Üzerimizden ölüm korkusunu ve rızık endişesini aldı ve her birimizi destansı mücadelenin kahramanlarına dönüştürdü.

O ihanet gecesinde, polis teşkilatının idare ve koordinasyonunda görev alan bir kardeşiniz olarak, aynı saniyede birden olayı yaşadığımız o anlarda ihanetin an be an derinleştiğini, kalleşliğin zirve yaptığını gördüm. Bizim paramızla alınan savaş uçaklarından, terörle mücadelede bile kullanmadığımız 650 kg’lık helyum bombalarını Gölbaşındaki, benim de birçoğunu şahsen tanıdığım, Özel Harekât Polislerimizin üzerine atan ve 50 kahramanı Şehit eden o hain eller, bir Müslüman türkün eli olamazdı.

O şehitler ki doğu ve güneydoğu bölgelerinde hendek operasyonlarını yürüten ve sadece 1-2 hafta dinlenmek ve eğitim almak için Ankara’ya gelen kahramanlardı ve tetiğe basan hain, o bombayı kime attığını biliyordu. Bize her saniye, daha da alçaklaşamazlar dedirten; ama her an daha da hainleşen o teröristler, bugün de mahkemelerde yüzsüzce ve utanmadan, o ben değildim, bilmiyordum, fark etmedim gibi yalanlarla aynı karaktersiz ve onursuz tavrı devam ettirebiliyorlar.

Yıllarca bu memleketin zeki çocuklarını çaldılar, yıllarca bu memleketin kaynaklarını çaldılar, yıllarca kendilerinden olmadığını düşündükleri insanlara tuzaklar kurdular, iftiralar attılar, dinlediler, şantaj yaptılar, görüntüler aldılar; en seviyesiz ve belden aşağı planlarını uyguladılar. Ancak bilmiyorlardı ki “Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır ve Allah onların bütün hilelerini boşa çıkardı.

Değerli kardeşlerim, onlar bizden olmadıkları için sizin ne yiğit, ne kahraman, ne vatansever olduğumuzu, icap ettiğinde; ırk, mezhep, siyasi görüş gibi her türlü farklılığı, bir kenara bırakarak, vatan için, devlet için, din için, demokrasi için nasıl kenetlenebileceğimizi hesap edemediler.“Vatan için ölmekse kaderim, böyle kaderin ellerinden öperim” diyerek bir gül bahçesine girercesine kara toprağa giren kahraman şehitlerimiz ve meydanları dolduran milyonlarca isimsiz kahraman, vatan söz konusu olduğunda, geride kalan her şeyin teferruat olduğunu o gece dosta, düşmana bir kez daha gösterdi.Öyle inanıyorum ki, 15 Temmuz bizim son ve en büyük savaşımızdı. O geceki cesaretimizi, dirayetimizi ve kararlılığımızı gören düşmanlarımız ve işbirlikçileri, vatanımızla ilgili heves ve arzularını gündeme getirecek cesareti bir daha asla bulamayacaklardır.Bizlere düşen yegâne görev, şehitlerimizin hayatlarını ne için verdiklerini unutmadan, vatanımız ve istikbalimiz için mücadele azmimizi en yüksek seviyede tutarak, tüm gücümüzle çalışmak ve kahraman milletimize hizmet etmektir.

Aziz kardeşlerim, sözlerime son verirken 15 Temmuz gecesi, vatanımızın bütünlüğü ve devletimiz bekası uğruna canlarını veren hemşehrilerimiz, Metin Arslan ve Barış Efe kardeşlerim başta olmak üzere, tüm aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Gazilerimize şükranlarımı arz ediyorum.
Aranızda bulunmaktan onur duyduğum siz kıymetli hemşehrilerime en içten ve samimi duygularımla sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.”

 

Düğün Sonrası NÖBET..!

Bu arada  yeni evlenen, Ümit ve Hatice Kübra Topçuoğlu çifti gelin ve damatlığı ile düğün törenin ardından kent meydanına gerçekleştirilen ’15 Temmuz Demokrasi ve Mili Birlik Günü’ etkinliklerine gelerek nöbete katıldılar. Sahneye çıkarak halkı da selamlayan çift adına konuşan  Ümit Topçuoğlu, “Düğünden çıktık geldik. Ezan için, din için, bayrak için, vatan için, kendini feda eden şehitlerimizi anmak için bizde nöbet tutmaya geldik” dedi

 

Şiirlerin okunduğu, ilahilerin seslendirildiği sahne etkinlikleri ile devam edilen programda selalar okundu ve namazlar kılındı.Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın halka hitabının ardından kılınan sabah namazı ile etkinlik sona erdi.