Başlarken hatırlatma notumdur; Mizah sevmeyen lütfen okumasın artık…
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜĞE KARŞIYIM…
Mütevazi olayım diyorum… Alçak gönüllülüğümü her daim muhafaza edeyim diyorum… Yükseldikçe daha bi ağırbaşlı olayım diyorum ama olmayınca olmuyo… Oturduğum koltukta, yazı yazdığım masada dar gelir olmaya başladı… Eeeeee nasıl olmasın ki, her gün gazetedeki odama gelen demet demet çiçeklerden tutunda, devlet büyüklerinden, yurt dışındaki temsilciliklerimize kadar her yerden bi övgüler, bi iltifatlar… Tarifi yok… Hal böyle olunca kasım kasım kasılmayayım da bi yerlerim mi şişsin??
Gazetemdeki köşeme oturup yazılara başladım başlayalı haliyle internet sitesine giriş yapan okur sayısı patladı… Kurulduğu günden beri açık veren gazete bütçesine, estetikli patronum her ay emekli maaşından takviye yaparak ayakta tutmaya çalıştığı gazetemize benim yazılardan sonra can geldi…
Eskiden sabah kahvaltılarında 1 simit, 14 gram kaşar peynirle kahvaltı yapan gazete personeli, sayemde simitin yanında poğaça ile beraber zeytinle, reçelle, beyaz peynirle kahvaltı yapar oldu… Yesin fukaralar… Haftaya kıyak geçip onlara yumurtayla bal da alacam… Eeeee sonuçta sadece halkın yazarı olmak yetmiyo, mesai arkadaşlarımı da düşünen bi yazarım… Var bu insanlık bendeee varrrr….
BEYAZ BARET OSGB’NİN MELEKLERİ…
Gelelim bugün ki yazımıza… Dün masamda oturmuş, bi kase çekirdeği önüme koymuş döke saça yerken kapıda gazetemiz editörü Veysel DAYI belirdi… Genel prensip olarak gazetedeki yazılarıma başlamak için çekirdek yiyerek konsantre olurum… “Titrettin bey müsaitseniz Beyaz Baret OSGB’den misafirleriniz var” dedi… O sırada göbeğimin üstüne dökülen çekirdekleri temizlemeye çalışırken, bi taraftan da ayağımla yere dökülen çekirdek kabuklarını sağa sola ittirmeye çalışıyom… “Gelsinler gelsinler” dedim..
“Ooooo buyrun hanımlar buyrun.. Hoşgeldiniz.. “… En önde Selami GÜNDAY’ın yeğeni Derya ÖZDEMİR elinde yarım kilo baklavayla girdi içeri.. Yanında Özge HIRÇIN, Burcu Çelik, Nisa ALOĞLU, Yıldız YILMAZ ve Betül AŞIK.. Çiçek bahçesi gibi oldu ofis… Gazete gazete olalı bu kadar bayanı bir arada görmemiştir… Sayemde bu günleri de gördü çok şükür gazetemiz…
NOT ALINSIN BUNLARI..
“Derya hanım zahmet etmişsiniz, eğer geri götürmeyi düşünmüyosanız elinizdeki baklavayı şööle sehpaya bırakabilirsiniz” dedim… Çünkü oturduğu koltukta baklava kutusuna sıkı sıkı sarılmış öyle oturuyodu… Paraya kıyıp bi kilo bile almamışlar pintiler..
Neyse buna da şükür, geçen hafta ziyaretime gelen Yunus ÇELİK ile Fatih ÇAPRAZ eli boş geldilerdi… Sonra da onları köşemde haber yapmadım diye arkamdan atıp tutmuşlar… Hoş sonradan öğrendim, zaten o gün bana gelmemişler.. Şeker A plaza ya yeni taşınan bi arkadaşlarını ziyaret giderken yanlışlıkla benim odaya girmişler adres sormak için, ayıp olmasın diye de “Hazır gelmişken Titrettin’e de hayırlı olsun deyip çıkarız” demişler… Not al bunu, Kent Meydanındaki direğe tez zamanda ismi verilesi patronum not al.. Adres sormak için gelmişlermişşş…
14 ŞUBAT ZULMÜ
Konu dağıldı yine, ne diyodum, heh Beyaz Baret OSGB’den misafirlerim geldi diyodum… “Buyrun arkadaşlar size nasıl yardımcı olabilirim” dedim… Özge hanım başladı söze, “Titrettin bey biz arkadaşlarla oturup uzun uzun tartıştık bi sonuca varamadık, gidip Titrettin beye soralım bilirkişi olarak, o bilir dedik”.
Yine burda kendimi övmek zorunda kalacam kusura bakmayın… Allah vergisi 160 IQ zekamla hemen hemen her konuda bilgi yumağı gibiyimdir. Eskiler bilirler, Meydan Larousse diye bi ansiklopedi vardı 14 cilt… O vakitler bilgisayar falan olmadığı için bilmediğin bişey oldu mu, onu açar bakardın. Heh işte o ansiklopedinin 2 ayaklı versiyonunu düşünün… İşte o benim… Rabbim verdikçe vermiş zekayı şükürler olsun..
Neymiş bakalım altı bayanın oturupta cevabını bulamadığınız şey? “14 Şubat Sevgililer Gününde hediyeyi erkek mi almalı, yoksa bayanlarda hediye almalı mı?” dedi Özge Hırçın..
Hey yarabbim yaaa.. Önümde duran vazoyu kafalarına fırlatasım geldi… Memleket ekonomik krizle inim inim inlerken, Ukrayna Rusya tepemizde savaşırken, Suriye’de ortalık toz dumanken bizim hatun kesiminin derdine bak… Hepiniz de çoluk çocuğa karışmış bayanlarsınız, evlenip barklanmışsınız, hala 14 Şubat’tan medet mi umuyonuz?
MALİYE BAKANINA TAVSİYEMDİR…
Hatun kısmına kayınvalidesinin köyünü sorsan bilmez ama gel gelelim 365 günlük takvimde ne kadar özel gün varsa hepsini ayına gününe kadar bilir… Yok yılbaşı, yok Sevgililer günü, yok doğum günü, yok anneler günü, yok evlilik yıldönümü, yok tanışma yıldönümü, say say bitmiyo… Her seferinde de tüm dertleri, eşlerinin cebinden Karabük piyasasına ne kadar para sokabiliriz…
Maliye Bakanımız sayın Mehmet ŞİMŞEK bile milletin yastık altındaki paralarını bu kadar kolay süremiyo piyasaya… Ben Maliye Bakanı olsam direk tüm bayanları fahri Bakanlık elçisi yaparım.. Piyasaya ne kadar canlı para lazım? Diyelim 10 milyon dolar.. 24 saat içinde o bayanlar, o paranın en az iki mislini kocalarından hortumlayıp piyasaya sürmezse namerdim..
BLUE DİAMOND HER KADININ HAKKI…
Akşam evde koca eve gelince ne yiyecek, bu gün ne yemek yapsam diye düşünmezler, ama günler öncesinden “Acaba eşim/sevgilim bana ne alacak 14 Şubat’ta?” diye kafa yorarlar… Hiç unutmam yıllar önce bekar bi erkek arkadaşım, kız arkadaşına Özcan Kuyumculuktan “Blue Diamond her kadının hakkı” sloganından gaza, gelip tek taş aldıydı 9 taksit… Aradan 2 ay geçti, kızdan ayrıldılardı… Haliyle tek taş kızda kaldı… Arkadaşım daha sonra 7 ay daha taksit ödediydi… Hatta arkadaş 5. taksidi ödemeye giderken yolda, eski sevgilisini kolunda bi erkekle görmüş.. Gözü direk kızın eline kaymış haliyle, yüzükte hala parmağındaymış kızın…
Erkek milleti de bi tuhaf… Olaydan sonra arkadaşımla o mevzuyu konuşurken, “Hiçbiri önemli değil de, o son taksit de, insana çok koyuyor bee. Sanki aranızdaki her şey o gün bitmiş gibi oluyor” dediydi.. Hey Allahım ya meşe odunuyla dövecen böylelerini de…
BUNUN 15 ŞUBAT’I DA VAR…
Buradan tüm hemcinslerime sesleniyorum, arkadaş gaza gelipte öyle pahalı mahalı hediyeler alacaz diye uğraşmayın.. Unutmayın ki bunun 15 Şubatı’da var. Cepteki paraları, kredi kartının limitlerini hatun kısmına hediye alacam diye gömerseniz, ay sonunda da banka kredi kartı ekstraları size gömer, demedi demeyin…
Okurlara özel not: İlle de sevgilinize/eşinize hediye alacaksanız seccade alın.. Yatsın kalksın sizin gibi birini bulduğu için dua etsin…