Doğa Hareketleri Araştırma Derneği ve bir çok Üniversitenin araştırma raporlarına göre Türkiye’de fay hatları üzerinde bir depremin yaşanabilmesi an meselesi.
Ülkede tüm gözler Marmara bölgesinde ve İstanbul’u etkileyecek deprem üzerine kilitlenmiş durumda iken bölgemiz de özellikle kuzey doğu Anadolu fay hattının hareketlilikleri gözlemlendiğinde deprem gerçeği İnsanları korkutmaya yetiyor.
Dünyanın en hızlı hareket eden ve en aktif sağ-yanal atımlı faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı ( KAF sistemi) batıya doğru açılma şeklinde hızla hareket etmesi sebebiyle yüksek sismik aktivite göstermekte olduğunu her fırsatta dile getiren konu uzmanları 1939 da ki büyük Erzincan depremi ile tespiti yapılan 1943 de Tosya-Ladik ve 1944 de Bolu Gerede de yaşanan 8.3 ila 7.9 şiddetinde ki depremler ile tarihe geçmiş yüzlerce ölümlere ve bir çok maddi hasarlara neden olmuş KAF Hattına dikkat çekiyorlar.
En son 7.2 Van depremi ile kendini 2011 de gösteren KAF sistemi, üzerinde ki enerji birikimi uzmanları korkuturken, Karabük ve bölgesinin de toprak yapısındaki değerler konusunda sık sık bilgiler veren Agroloji & Jeoloji, uzmanları ise depreme her an hazırlıklı olun diyorlar..
Deprem sonrası için AFAD gibi kurumların İnsan kaynaklarını değerlendirdiği ancak yaşanabilecek afetler öncesi gerekli tedbirlerin alınması konusunda yetersiz kalındığına dikkat çeken uzmanlar bu konuda ülke genelinde sıkıntı yaşandığının da altını çiziyorlar.
Karabük AFAD ( İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü) konu hakkında eğitim çalışmaları yaparak halkı bilgilendirme konusunda okullarda ve mahallelerde eğitimlerin devam ettiğini belirterek “Karabük ili ve İlçelerinde meydana gelebilecek 7 ve üzeri şiddetinde depremlerde; göçük ve hasar oluşmaları sonrası binalarda mahsur kalanlara nasıl ulaşılır neler yapılmalıdır bilgilerinin verilmekte çalışmaların zaman zaman okullarda, kent meydanında vatandaşlara ve belli merkezlerde broşürler ile tüm halkımıza anlatılmaya çalışılmaktadır. AFAD doğal afet sonrası için hazırlıklarını yapmaktadır “ şeklinde ki ifadeleri sonrası doğal afet yaşanmadan ne yapmalıdır sorusunu gündeme getiriyor.
Karabük ve bölgede özellikle Hastanelerin, Okulların, Öğrenci Yurtlarının ve bir çok kamu binasının depreme dayanaklı olmaması yanı sıra bu tür binalara mücavir alan içinde ise Belediyelerin dışında ise İl Özel İdarelerin ruhsat verildiği bilinmekte. Konuya yakın kaynaklar 1999 öncesi yapılan inşaatlarda büyük şüphelerin olduğuna vurgu yaparlarken, zararı azaltmanın önlemlerinin şimdiden alınmasının şart olduğunu vurguluyorlar.Bu konu da yarın deprem olacakmış gibi kararlar ile acil önlemlerin alınmasının şart olduğu vurgulanıyor.
Özellikle, Okullar,Öğrenci Yurtları, Oteller,Pansiyonlar, AVM vb gibi insanların topluca bulundukları binaların ruhsatlarının mutlak suretle yeniden denetlenmesi ile yaşanabilecek afetler öncesi tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizen uzmanlar , aksi takdirde Karabük’te yarın yaşanabilecek bir depremin faturasının ağır olacağına vurgu yapmaları dikkat çekiyor.