Av.YUSUF ÇOLAK
Kentimizin en önemli değerlerinden olan Karabük Üniversitesi son dönemlerde ülke gündeminde geniş yer bulmuş, öyle ki sosyal medya kanallarında en çok konuşulan konu haline gelmiştir. Gönül isterdi ki gündeme gelinen konu bilim ve teknolojide önemli projelerle ilgili olsun ancak maalesef gündeme gelinen konular usulsüzlükler, fuhuş, bulaşıcı hastalıklar …
Karabük Üniversitesindeki Afrika kökenli öğrenciler fuhşa mı zorlanıyor?
Karabük Üniversitesinde öğrenim gören siyahi öğrencilere fuhuş yaptırılması gündeme geldiğinden konu, pek tabi olarak ölmeden önce fuhşa zorlandığını annesine defalarca ifade eden ancak yargılama aşamasında bu husus yeterince dikkate alınmayan Dina olayına da gelmiştir.
Şu hususu özellikle ifade etmeliyim ki fuhşa zorlandığına ilişkin dosyada çok sayıda delil olmasına karşın bu hususun göz ardı edilerek Dina’ya yardım eden birinin halen tutuklu bulunması kabul edilebilir değildir. Hele ki daha önce 3 defa birbirinden farklı hakimler tarafından serbest bırakılan kişinin aleyhine yeni bir delil çıkmamasına rağmen yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunmasının hiçbir hukuki izahı olamaz. Dosyanın halen derdest olması sebebiyle detaylarına girmeyeceğim elbette ancak Dina’nın fuhşa zorlandığına ilişkin dosya arasında yer alan delillerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği kanaatinde olduğumu belirtmem gerekir.
Yine daha önce bazı medya mensupları tarafından gündeme getirilen, Dina dosyasında da bulunan bir video serisinin Karabük’teki fuhuş olaylarının aydınlatılması bakımında oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Bahsedilen video serisi Youtube’da “True Life Karabük” başlığıyla Dina’nın ölümünden hemen önce Fransızca dilinde yayınlanmıştır. Söz konusu videoda Afrika ülkelerinden gelen öğrencilerin maddi sorunlarını bu yolla çözümlediği, kendilerinden önce gelen Afrikalı öğrencilerin fuhşa aracılık ettiği yine Afrikalı öğrencilerin dilinden ifade edilmektedir.
Yani sanılanın aksine Afrikalı öğrenciler yine Afrikalılar tarafından fuhşa teşvik ediliyor. Konunun daha iyi anlaşılması için yukarıda bahsettiğim video serisinde geçen hususlar da değerlendirmeye alınmalıdır.
Konunun ilgili kurumlarca, en azından bu denli gündem olduktan sonra, çok daha hassas şekilde takip edileceğini umuyorum.
Karabük Üniversitesi’ne yabancı öğrenci alımları ve YÖS
Karabük Üniversitesi en çok yabancı öğrencinin bulunduğu üniversite unvanını elinde bulunduruyor.
Yabancı öğrenci sayısında yakalanan başarıda elbette dönemin yöneticilerinin ciddi emekleri olmuştur.
Dönemin rektörü, yabancı öğrenci ofisi koordinatörüyle Afrika ülkelerini tek tek ziyaret ederek, o ülkelerden kentimize binlerce öğrencinin gelmesi için protokoller imzalamıştır.
Afrika ülkelerinden gelen öğrenciler kentimizde üniversite öğrenimini tamamlayarak ülkelerine geri dönmeleri ve bu şekilde hem kentin ekonomisine katkı sağlamaları hem de döndüklerinde ülkemiz için yumuşak güç olmaları amaçlanmış ki stratejik olarak bize göre de doğru bir yaklaşımdır…
Zaten bu anlayış yabancı öğrenci alımları son derece kıymetli ve herkes tarafından destek görmektedir..
Ancak gelen öğrencilerin yeterince sağlık kontrolünden geçirilmemesi, sayılarının kentin demografik yapısını bozacak boyutta ve kontrolsüz şekilde artması, gelecek öğrencilerin seçiminde bazı şirketlerin ve kişilerin ihya edilmesi ve yapılan sınavlardaki usulsüzlükler, sebebiyle çirkin iddialar gündeme gelmiştir.
Tabi bu arada Üniversitenin imajının zedelenmesi yanı sıra kentimize gelen yabancı öğrencilere bakış açısı da değişmiştir..
Yaşananlar ve gündeme gelen iddialar sonrası ise yapılan değerlendirme ve araştırmalar sonucu birde öğrenci alımlarında yapılan usulsüzlükler, Sayıştay raporlarına dahi yansımış durumdadır.
Üniversitenin eğitim yuvası olmaktan çıkarılarak ticarethaneye dönüştürüldüğü bir dönemden sonra hayatını yurt dışında sürdüren dönemin en üst düzey yöneticileri ile ilgili birimde çalışanların mal varlıklarındaki olağan dışı artışların bir kere daha kontrol edilmesi, yapılacak kontrollerde yurt dışındaki banka hesapları da mutlaka kapsam içine alınması gerekmektedir.
Umarım daha önce defalarca gündeme gelen ancak yeterince soruşturulmayan konuların bu vesileyle üzerine gidilir ve usulsüzlük yapanlar tespit edilerek gerekli cezalar verilir.
Yabancı öğrenci konusundaki olağan üstü bir başarı nasıl yerle bir edilir? Rahmetli Burhanettin hocanın emekleri nasıl heba edilir bir kere daha görmüş olduk.
Keşke yabancı öğrenci alım işleri üniversiteyi babasının çiftliği zanneden ve diledikleri gibi at koşturan kerimzadelerin eline bırakılmamış olsaydı.
Keşke para karşılığı verilen kontenjanlardan kimlerin nemalandığı takip edilseydi.
Keşke üniversiteden istifa ederek öğrenci danışmanlığı şirketi kuran ve bu şekilde ihya edilenlerin mal varlıklarındaki olağan dışı artışlar incelenseydi.
Velhasıl keşke haramzadelerle ilgili soruşturmalar olaylar bu noktaya gelmeden önce yapılmış olsaydı…