Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

STSO “Cengiz Ünal’a Yapılan İtibar Suikastlığına Asla Müsaade Etmeyeceğiz”

“Gerçek olmayan gazetecilik kimliği altında, basını sadece kurum ve şahıslara karşı bir saldırı aracı olarak kullanan bu kamu personelinin, Valimiz Sayın Mustafa Yavuz başta olmak üzere, Karabük Milletvekillerimiz Sayın Cem Şahin ile Ali Keskinkılıç ve yine AK Parti İl Başkanı Sayın Ferhat Salt da dahil olmak üzere birçok kişiye bir gün telafisi zor olan zararlar vereceğini de sanırız öngörülüyordur.”

"Gerçek olmayan gazetecilik kimliği

Karabük Valiliği Çevre Şehircilik Müdürlüğünde işçi olarak çalışan ve 2 ayrı internet haber sitesini yönettiği bilinen  Talat Atay’ın dün yaptığı bir duyuru Safranbolu TSO Yönetimi tarafından çok sert bir şekilde kınandı.

Karabük  Basınında uzun yıllardır konuşulan ancak ne devlet görevlilerinin ne de sosyal kamuoyunun ilgilenmediği  ve mantar gibi büyüyen  internet siteleri zaman zaman STK larını zaman zaman siyasileri zan altında bırakabiliyor. Konu hakkında bugüne kadar yasal düzenleme yok denerek ötelenen bu konu Karabük gündemini yine meşgul etti ve çok sert iddiaların gündeme gelmesini sağlarken STSO dan da çok sert bir cevap geldi.

Haber sonrası sert bir açıklama ile “Devletin kurumunda kamu personeli olarak çalışan, maaşını devletten alan, sigorta primi devlet tarafından ödenen birilerinin ise uzun zamandır kim veya kimler olduğu herkesçe bilinen bazı kişilerin kapısına sığınarak, gazetecilik mesleği adı altında tetikçilik yaptığını müşahede etmekteyiz.”  diyen  STSO Başkanı Altuntepe’nin  yaptığı o açıklama;

 

“Aynı zamanda MÜSİAD Karabük Başkanlığını yapan odamızın Meclis Başkanı Sayın Cengiz Ünal ile ilgili kendisini basın mensubu gösteren bir kişi tarafından alenen hedef alınarak, MÜSİAD Karabük Şubesi ile ilgili asılsız ithamlarda bulunulmuştur.

Baştan şunu belirtmeliyiz ki; Halka hizmet amacıyla kurulan Sivil Toplum Kuruluşlarının yöneticiliği herhangi bir maaş ve gelir karşılığı yapılmıyor. Tamamen hizmet yapmaya gönüllülük esasıyla bu STK’larda görevler alıyoruz.

Fakat zaman zaman STK Başkanlarının, kurumlar ve şahısların fütursuzca hedef alındığını, itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını, şantaj yolu ile para sızdırmaya çalışıldığını, özel hayatları da dahil, birçok iftira ve karalamaya maruz kaldıklarını son zamanlarda sıkça görmekteyiz.

Peki bu itibar suikastlığını ve karalama operasyonlarını yapanlara da şöyle dönüp bir baktığımızda; Karabük Yerel Basın içinde yer aldıklarını iddia eden, gazeteci kimliğine bürünmeye çalışanlardan ibaret olduğunu gözlemliyoruz.

Devletin kurumunda kamu personeli olarak çalışan, maaşını devletten alan, sigorta primi devlet tarafından ödenen birilerinin ise uzun zamandır kim veya kimler olduğu herkesçe bilinen bazı kişilerin kapısına sığınarak, gazetecilik mesleği adı altında tetikçilik yaptığını müşahede etmekteyiz.

Kamu personeli olan bu kişinin internet mecrasında gerek kurduğu basit haber siteleri üzerinden, gerekse sosyal medyalar üzerinden zaman zaman üst düzey bürokrasiyi, zaman zaman STK Yöneticilerini karalamak üzere hedef aldığını ve yine sıklıkla şehrin huzurunu bozacak sözüm ona haberler yaptığı herkesçe bilinmektedir.

Devletin bir kurumunda şoförlük görevini yapması gerekirken, mesai saatleri içerisinde ve aynı kamu kurumunda internet mecrası üzerinden böyle fitne, fesat yayması, toplumun huzurunu kaçırması maalesef herkesçe sadece izlenmektedir.

Öte yandan Karabük Yerel Basınımızı da gazeteciliği saldırı amacı olarak kullanan kişilerin dışında tutmak gerektiğine inanıyoruz. Karabük ve Safranbolu Yerel Basını asla bu değildir.

Fakat Basın ahlak ve etik kurallarını hiçe sayan bu kişi ve kişilerin yaptığı saldırıların sonucu da bizi değil, aslında yine Karabük Yerel Basınını topyekun ilgilendirmektedir.

Bu kamu personelinin, yakın geçmişte Karabük Valisini bile haksız yere itham ettiğini, siyasi parti yöneticilerini, seçilmişleri, STK Yöneticilerini, kamu yöneticilerini ve hatta yerel basın içinde gerçek basın görevini yapanları bile hedef aldığını, hakaretler ettiğini, iftiralar atarak, karalamaya çalıştığına hep birlikte birçok kez şahit olduk.

Halkı aydınlatıp, bilgilendirmek gibi ulvi bir kamu görevi olan gazeteciliği, uzun süredir kurum ve şahıslara karşı bir saldırı aracı olarak kullanan bu şahsın nasıl bir gecede kamu kurumuna işe başlattırıldığı da hayret vericidir.

Gerçek olmayan gazetecilik kimliği altında, basını sadece kurum ve şahıslara karşı bir saldırı aracı olarak kullanan bu kamu personelinin, Valimiz Sayın Mustafa Yavuz başta olmak üzere, Karabük Milletvekillerimiz Sayın Cem Şahin ile Ali Keskinkılıç ve yine AK Parti İl Başkanı Sayın Ferhat Salt da dahil olmak üzere birçok kişiye bir gün telafisi zor olan zararlar vereceğini de sanırız öngörülüyordur.

Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve Karabük İl Emniyet Müdürlüğü’nün de hukuksuz bir şekilde kurum ve şahısları hedef alarak karalayanları yakında takip ettiğini, zamanı gelince gereğini yapacaklarına da inancımız tamdır.

Kimlere ve neden hizmet ettiği bilinen, herkesi karalayan ve toplum huzurunu bozan bu şahıs tarafından odamızın Meclis Başkanı Sayın Cengiz Ünal’a yapılan itibar suikastlığına asla müsaade etmeyeceğiz. Daha fazla kurum ile şahısların yıpratılmaması içinde her platformda bundan sonra demokratik mücadelemizi vereceğiz.